Abdülhak Şinasi HİSAR(1888-1963)
İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesi'ni bitirdi. Paris'te Siyasal Bilgiler Fakültesinde okudu (1905-1908). Yurda dönünce özel şirketlerde, devlet görevlerinde, banka yönetim kurullarında çalıştı. Beyin kanamasından öldü. Merkezefendi Mezarlığı'na gömüldü.
İlk yazılan eleştiri türündedir (Dergâh dergisi, 1921). Yarın dergisinde (1921) pek çok şiir de yayınladı. Sonraları mensur şiir ve anı türlerinde eserler verdi. Fahim Bey ve Biz romanının CHP Hikâye ve Roman Mükâfatı'nda (1942) üçüncülük kazanmasıyla ünü genişledi. Abdülhak Şinasi Hisar Fahim Bey ve Biz, Çamlıca'daki Eniştemiz, Ali Niyazi Bey'in Alafrangalığı Ve Şeyhliği romanlarında, kendisinin de tat alarak yaşadığı, geçmişte kalan yaşayışa duyduğu özlemi dile getirir. Özellikle Fahim Bey ve Biz “geçmiş zamana övgü romanı” sayılabilir.
Eserlerinin ağırlık noktasını mutluluklarla geçmiş gençliği ve 20. yüzyıl başlarındaki rahat İstanbul yaşamları oluşturdu. Boğaziçi Mehtapları isimli eseri ile en güzel nesir örneklerinden birini vermiş olan Hisar görgü, hatıra, tasvir, zekâ ve kültür unsurlarıyla yüklü nesirlerinde bilhassa Türkçenin en zarif "uzun cümle" lerini dile getirmek kudretini göstermiştir.
Eserleri
Roman
Fahim Bey ve Biz (1941)
Çamlıcadaki Eniştemiz (1944)
Ali Nizami Beyin Alafrangalığı ve Şeyhliği (1952)
Anı
Boğaziçi Mehtapları (1943)
Boğaziçi Yalıları (1954)
Geçmiş Zaman Köşkleri (1956)
Geçmiş Zaman Fıkraları (1958)
istanbul ve Pierre Loti (1958)
Yahya Kemal'e Veda (1959)
Ahmet Haşim/Şiiri ve Hayatı (1963)
Hakkında
Sermet Sami Uysal,Abdülhak Şinasi (1961)
Abdullah Uçman'ın geniş bir incelemesi Ötüken Yayınevinde yayımlanan *Fahim Bey ve Biz (1978) romanının başında yer almaktadır
Fahim Bey ve Biz(Psikolojik Roman)
Abdülhak Şinasi Hisar’ın 1941 yılında yayımlanan romanıdır. 1954 senesinde Almancaya çevrilir. Yirmi iki bölümden müteşekkil olan Fahim Bey ve Biz, Cumhuriyet Halk Fırkası’nın hikâye ve roman yarışmasında üçüncülük ödülü alır. Romanın merkezi kahramanı Fahim Bey, yazarın babası Mahmut Celalettin Bey’in okul ve gençlik arkadaşıdır. Fahim Bey’in dünyası aynı zamanda Abdülhak Şinasi Hisar’ın da dünyasıdır. Kahraman anlatıcı metodu ile kaleme alınan eser, gelenekçi romandan ziyade modernist romana daha yakındır
Romanının Konusu
Ahmet Fahim Bey, Bursa eşrafından birisinin oğludur. Bursa’dan İstanbul’a gelen Fahim Bey, Hariciye ’ye giremediği için Bâb-ı Ali’ye gidip gelmeye başlar. Bu arada ikamet etmek için ihtiyacından büyük bir konak kiralar. İşi olmadığı için artan borçlarını vefat eden babasından kalan miras sayesinde öder. Beyoğlu’na gelen bir kumpanyadaki aktriste âşık olur. Karşılık bulamayan bu aşk, bir müddet sonra biter. Kısa bir süre sonra Londra sefareti üçüncü kâtibi olarak Hariciye ‘ye girer. Yurda dönünce Saffet Hanım ile evlenir. Londra’da tanıştığı bir şirketle iş görüşmesi için İngiltere’ye gider fakat anlaşamaz. Hariciye ’den istifa ederek Aslan Han’da işyeri kiralar. Hayal dünyasında kurduğu bir şirketin işlerini gene hayali olarak devam ettirir. Bir süre sonra bu işyerini boşaltarak Tütün İnhisarı İdaresi’nde mütercimlik yapmaya başlar. Hem kendisinin hem de eşi Saffet Hanım’ın sağlığı iyice bozulur. Fahim Bey de hızla ilerleyen zamanla birlikte bu dünyadan geçip gider.
“Eniştemize göre sadece bir Frenk mukallidi, dolayısıyla dinsiz ve tehlikeli bir adamdınız. Kendisine bahşiş vermediğiniz han kapıcısı sizi ‘naletin biri’ sayar, eski gazetelerinizin ince kâğıt parçalarıyla işaretli yerlerini karıştırdığı için kendisine ifrit kesildiğinizi gören hizmetçi size bir nevi deli diye bakar, daha edeceğiniz nice iyilikleri bekleyen Reji hademesi sizi evliya bilir.”