• Can YÜCEL  (21 Ağustos 1926-12 Ağustos 1999, İstan­bul)        Halk deyişlerinden, argodan ve değişik biçimlerden yararlanarak kendine...
  • A. KADİR(1917-1985)         Asıl adı İbrahim Abdülkadir Meriçboyu’dur. 1917 yılında İstanbul’da doğdu, 1985 yılında yine İstanbul’da öldü. Kuleli...
  •   TEVFİK FİKRET (1867-1915       Servet-i Fünûn edebiyatının önde gelen şairi olarak başladığı sanat hayatını, çağının sorunlarına yönelen toplumsal...
  • 1980 Sonrası Türk Şiiri  1980 sonrası Türk şiiri, 12 Eylül darbesinin açık ya da ortak izlerini taşır ve farklı eğilimlerle dolu şiir arayışlarını...
  •   Sadri ERTEM ( 1898-1943)             İstanbul’da doğdu. Babasının ordudaki görevi nedeniyle çocukluğu Anadolu ve Rumeli' nin çeşitli...
  • Necmettin Halil Onan (1902-1968)        1902'de Çatalca'da doğdu. Babası, Duyün-u Umumiye memuru Halil Hilmi Bey idi. Ortaöğrenimini Vefa...
  • EDATLAR    (İLGEÇLER) Tek başına  bir  anlam taşımayan , ancak kendinden önceki sözcükle birlikte kullanıldığında belirli bir anlamı olan...
  • AZİZ NESİN(1915-1995)        20 Aralık 1915’te İstanbul’da doğdu. İki yıl Darüşşafaka Lisesi'nde öğrenim gördü. Kuleli Askeri Lisesi'ni...
  • MİLLÎ EDEBİYAT DEVRİ (1911-1923)        Milli Edebiyat, Türk edebiyatında 1911'den sonra ortaya çıkan, dil, öz ve biçim açısından millileşme amacına...
  • Kazak şair (D. 1893 Sasık Köl / Güney Kazakistan – Ö. 1937)       İlköğrenimini doğduğu yerde yaptı. Daha sonra Çala Kazak Medresesine devam...

9. Sınıf Ders Notları

Sıfatlar Bir isimden önce gelerek onu nitelik ya da nicelik bakımından belirleyen kelimelere “sıfat” denir. Bir kelimenin sıfat sayılabilmesi için;     - Bir isimden önce gelmesi,     - Nitelik ya da...
İletişim ve Dil        Duygu, düşünce ve bilgilerin ses, yazı, davranış, görüntü vb. yollarla başkalarına aktarılmasına iletişim denir. 1.Gönderici: İletiyi hazırlayıp muhatabına sunan kişiye gönderici denir. İki...
Ahenk Unsurları-Nakarat Nakarat: Şiiri oluşturan bölümlerin (üçlük, dörtlük vb.) her birinin sonunda aynen tekrarlanan  dizelerdir. ÇOCUK Böyle çıtır pıtır Çıtırdamazdı ocaklar Sen olmasan Mırıl mırıl Ninni bilmezdi...
Ahenk Unsurları-Hece Ölçüsü Ahenk Unsurları Şiirde ahenk, seslerin kulağa hoş gelmesiyle ortaya çıkan önemli bir kavramdır. Başlıca ahenk unsurları şunlardır: 1. Ölçü (Vezin): Türk şiirinde üç tür ölçü kullanılmıştır: hece...

10 Sınıf Ders Notları

Nedim     NEDİM (1681-1730)                    18. yüzyılın ilk yarısında yaşayan şair, 1718-1730...
Söz Sanatları SÖZ SANATLARI        Edebiyatta anlatımı zenginleştirmek, renklendirmek ve daha çarpıcı bir duruma...
Osmanlıda Batılılaşma Macerası                Osmanlı Devleti hiçbir zaman kapılarını dünyaya kapatan içine kapanık bir devlet...

11. Sınıf Ders Notları

Süleyman Nazif SÜLEYMAN NAZİF (1869-1927) Süleyman Nazif (Ocak 1869, Diyarbakır - 4 Ocak 1927, İstanbul), Edebiyat-ı I Cedide akımının başlıca temsilcilerinden şair ve yazar.       Tarihçi ve şair Mehmed...
Servet-i Fünûn Sanatçıları'nın Eğitimleri        Servet-i FünunSanatçıları kendilerinden önceki Tanzimat sanatçılarına nazaran eğitim bakımından oldukça şanslıdırlar. Tanzimatla getirilen yenil eğitim sistemleri, modern binalar ve...
Ziya GÖKALP Ziya Gökalp (d. 23 Mart 1876, Diyarbakır - ö. 25 Ekim 1924, İstanbul)         Sosyolog ve düşünür, Türkçülük düşüncesini sistemleştirmiş, II. Meşrutiyet (1908) ve Cumhuriyet (1923)...
Tanzimat Döneminde Eleştiri- I.Nesil Tanzimat Döneminde Eleştiri-I (I. Nesil) Tanzimat’ın ilânından sonra başlayan yenileşme hareketleri sonucunda ,edebiyat kamuoyunda üzerinde durulan, düşünülen ve tartışılan bir konu hâline gelmiştir...

12.Sınıf Ders Notları

Goethe Johann Wolfgang von Goethe (28Ağustos 1749 -22 Mart 1832)      Alman şair, oyun yazan,...
Stendhal Marie-Henri Beyle (23 Ocak 1783 – 23 Mart 1842)         Daha çok mahlası Stendhal ile...
Cahit KÜLEBİ   Cahit KÜLEBİ (1917-1997)       Tokat’ın Zile kazasının Çeltek Köyü’nde doğdu. İstanbul...

Muş Türküsü İçin Bir İnceleme

  


      Yıllardır büyük bir zevkle dinlediğimiz “Havada Bulut Yok” Türküsü üzerinde çok uzun bir zamandır çirkin bir oyun oynanıyor...Oyun diyorum çünkü Türkünün güftesinde geçen “Muş” kelimesinin birkaç uyanık tarafından “Huş”’a çevrilmeye çalışılmasına başka söyleyecek bir kelime bulamıyorum.