MEHMET ÇINARLI (1925 - 1999 )
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı'nın büyük şairlerinden , denemeci, eleştirmen. Hisarcılar akımının kurucusu.
HAYATI:
1925 yılında Karaman'nın Ermenek ilçesinde doğdu. Babası sağlık memurluğundan emekli ve “Doktor Osman” lakaplı Osman Çınarlı’dır. İlköğrenimini doğduğu şehirde, ortaöğrenimini Antalya’da, yükseköğrenimini de Ankara’da Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde yaptı (1948). Maliye Bakanlığı’nda çeşitli görevler yaptıktan sonra Tetkik Kurulu üyesi oldu. 1960 yılında Bütçe ve Mali kontrol Genel Müdür Yardımcılığı'na, 1964 yılında da Maliye Tetkik Kurulu Üyeliği'ne getirildi. 1967 yılında TBMM tarafından Sayıştay Üyeliği'ne, 1981 yılında Anayasa Mahkemesi Üyeliğine seçildi. 1961 yılında Amerika’da 8 ay kalan Mehmet Çınarlı, 1990 yılında emekli oldu.18 Ağustos 1999'da depremden bir gün sonra vefat etti.
Duygu-aruz uyumunu ustalıkla sağlayan şair ilk şiirlerini lisede Çınaraltı ve Doğu dergilerinde yayımladı.(1942) Üniversitelerarası bir şiir yarışmasında Sonbahar Duygulan şiiriyle birincilik kazandı (1948).Birkaç arkadaşıyla (Munis Faik Ozansoy, İlhan Geçer vb.) Hisar dergisini (Ankara, 1950-1981) kurduktan sonra şiir, deneme ve eleştirilerini çoğunlukla bu dergide yayımladı.
ŞİİR KİTAPLARI
- Güneş Rengi Kadehlerle (1958),
- Gerçek Hayali Aştı (1969),
- Bir Yeni Dünya Kurmuşum [(1974)1976 Türkiye Milli Kültür Vakfı Şiir Armağanı]
MAKALE VE DENEMELERİ
- Zaman Perdesi (1981)- 1982-1983 Yazarlar Birliği Ödülü
- Halkımız ve Sanatımız (1970)
- Söylemek Yaraşır (1978)
Gezi Yazısı:
- Üsküp’ten Kosova’ya,
- Türkistan Türkistan
Anı:
- Sanatçı Dostlarım (Hâtıraları, 1979),
- Altmış Yılın Hikayesi (Hâtıraları, 1999)
- Zaman Perdesi (Anılar, İncelemeler, Tenkitler, Dergah Yayınları Birinici Basım Nisan-1983)
GÜLÜM
Saçlar ağardı, sanma ki yaşlanmışız gülüm
Vallahi neyse sendeki, hoşlanmışız gülüm.
Yıllar ilerledikçe gönül uslanır sanıp,
Düşmüş büyük hatalara, aldanmışız gülüm.
Gel, ağzı süt kokanlara yaklaşma, zevki yok;
Onlar gibiyken aşkı oyun sanmışız gülüm.
Gül koklamak usulünü yıllarca meşk edip,
Bin bir çeşit dikenlere katlanmışız gülüm.
“Şairler incedir kıyamaz fazla sarmaya”
Derlerse, gör ki biz dahi inanmışız gülüm.