ISLAHAT FERMANI (18 Şubat 1856)
Islahat Fermanı, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş döneminde devletin yıkılmaktan kurtarılması için; siyasî kuruluşlar, kişi hakları, yeni kurumların kurulması konularında yapılması düşünülen köklü değişiklikler için Sultan Abdülmecid zamanında yayımlanan fermandır.
İmparatorluk boyunca en önemli fermanlar: 1839'da Tanzimat Fermanı (Gülhane Hatt-ı Hümayunu), 1856 Islahat Fermanı ve 1860 Abdülaziz Fermanları olarak sıralanır. Bu fermanlarla, devletin çöküşünün toplumsal ve ekonomik nedenleri araştırılmadan, bazı batı kuruluşlarını ve anlayışını devlete getirmekle devletin kurtarılabileceği sanılmıştır. Fakat bu fermanlarla toplumdaki kuruluş ve anlayış ikileme düşmüş, İslam dünya görüşü ve bu anlayışla kurulan kuruluşlarla birlikte Batı taklitçisi kururuluşlar arasındaki çatışmalar sonucunda toplumun içinde daha büyük sorunlar çıkmıştır, Çöküşü önleyeceği düşünülen ıslahat fermanları, beklenen etkiyi gösterememiştir.
Bu dönemde Batı'nın ekonomik desteğine, vereceği borçlara gereksinim duyan Osmanlı Devleti, bunları ancak batı devletlerine çeşitli imtiyazlar tanımak koşuluyla elde edebilmiştir. Bu imtiyazlar sayesinde Osmanlı topraklarına giren yabancı sermaye ve yatırım, sahip olduğu imkân ve güçle yerli sanayiyi büyük ölçüde öldürmüştür. Böylece Osmanlı Devleti yarı sömürge bir devlet hâline gelmiş, bütün ekonomisi ve zengin kaynakları Batılı devletlerin eline geçmiştir.
Islahat Fermanı Tanzimat döneminin devamı olarak nitelendirilebilecek bir değişim olarak da kabul edilebilir. Zaten ferman 1856 Paris Antlaşması metni içerisinde yer almış; antlaşmanın imza aşamasında ise Batılı devletler tarafından Rusya'nın Osmanlı Devleti'nin iç işlerine karışmasının engellenmesi sonucu yapılan baskı ile ilan edilmek durumunda kalmıştır.
1856 Islahat Fermanı Osmanlı tebaası içerisinde gayrimüslimlere yönelik bir takım hakların verilmesini içermektedir. Avrupalı devletlerin Fransız ihtilali'nin yaymış olduğu milliyetçilik akımlarından etkilenerek Balkanlar'da isyanlar çıkarmakta olan gayrimüslim azınlıkları ülkeye bağlamayı amaçlamaktadır ve dolayısıyla amaçlanan hedeflerden biri de Avrupalı devletlerin bunları bahane ederek Osmanlı Devleti'nin iç işlerine karışmasını önlemektir.
Ferman, bir Osmanlı toplumu oluşturmayı amaçlar. Irk, dil, din vb. ayrımı yapmaksızın bir Osmanlı milleti oluşturmayı amaçlar ki 19. yüzyılda devletin kötü gidişatını durdurmak amacıyla ortaya çıkan fikir akımlarından Osmanlıcılık kapsamındadır. Tanzimat Fermanı'nın amacı azınlık isyanlarını önlemek, azınlıkları bahane ederek Avrupalı devletlerin Osmanlı Devleti'nin iç işlerine karışmasını önlemek ve toprak bütünlüğünü korumaktır.
Bab-ı Ali tarafından ilan edilen Hatt-ı Hümâyûn (خط همايون) Islahat Fermanı Kırım Savaşın ateşkesinden 18 gün sonra, 18 Şubat 1856’da ilan edilmiştir. Islahat Fermanı Gülhan Hatt-ı Şerif reformlarını genişletmiştir. Bu ferman ile ;
• Hıristiyanların devlet memuru olabilmesi, devlet okullarında okuyabilmesi kabul edildi. Azınlıklara kilise ve okul açma izni verildi.
• Azınlıklar askerlik görevini para (bedel) ödeyerek yapabilecekti.
Islahat Fermanı ile gayrimüslimler kendi meclislerini oluşturarak kendi meselelerini (ağırlıklı olarak yönetimsel ve dinsel) yönetmiş ve o konularda kararlar alabilmişlerdir. Aldıkları kararlar da (Rum Patrikliği Nizâmâtı, 1862, Ermeni Patrikliği Nizâmâtı, 1863 ve Hahamhâne Nizâmâtı, 1865) Batı tarafından “anayasa” (constitution) olarak anılmıştır. Ermeni Anayasası (Azgayin sahmanadrowt'iwn) yazarlarından Krikor Odian daha sonra Kanun-i Esasi oluşturma komisyonunda danışmanlık yapmıştır.