Cervantes Saavedra, Miguel de (29 Eylül 1547- ö. 23 Nisan 1616)
İspanyol romancı, oyun yazarı ve şair. Don Quijote (Don Kişot) adlı yapıtı roman türünün habercisidir.
Gençliği:
Rodrigo de Cervantes ile Leonar de Cortinas'ın yedi çocuğunun dördüncüsüydü. Gezici bir eczacı-cerrah olan babasının 1552-53’te Valladolid’de bulunduğu ve borçlan yüzünden hapse girdiği bilinmektedir. Kral II. Felipe 1561'de o sıralarda küçük bir kent olan Madrid’i başkent yapınca, Rodrigo da ailesini buraya taşıdı. Miguel böylece yükseköğrenim olanağını kaybetti. Madrid'de bir süre okula gittiyse de daha çok kendi kendini yetiştirdi.
Bilinen ilk yapıtı, Kral Felipe’nin üçüncü karısı Valois’lı Elisabeth’in ölümü üzerine yazdığı şiirdir (1569). Şiiri, müdürü olduğu okulun dergisinde basan ünlü bilgin Juan Löpez de Hoyos, Cervantes’i överken ondan “sevgili öğrencim” diye söz eder. O sırada 21 yaşında olan Cervantes’in aynı okulda bir yandan okuyup bir yandan da ders verdiği ve daha önce Löpez de Hoyos’un öğrencisi olduğu anlaşılmaktadır. Ölümünden bir yıl önce yazdığı anılarında ise çocukluğunda tiyatroya duyduğu ilgiden söz eder; 1551-65 arasında İspanya’da turneye çıkan yazar- oyuncu Lope de Rueda’yı seyrettiğini anlatır. Sanat yaşamının başında ve sonunda oyun yazarlığına yönelmesinde Rueda’nın büyük payı vardır.
15 Eylül 1569’da Madrid’de birini yaraladığı iddiasıyla Miguel de Cervantes adlı biri hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. Verilen cezaya göre sağ eli kesilecek ve 10 yıl sürgünde kalacaktı. Bir ad benzerliği söz konusu değilse olay, Cervantes’in İtalya’ya gidişinin nedeni olabilir. Roma’da çok kalmamakla birlikte, Madrid’in dar düşünsel ortamından Hıristiyan dünyasının merkezine gelmesi, dünyaya bakışını önemli ölçüde genişletmiştir. Cervantes çok sonradan Roma’da Kardinal Giulio Acquaviva’nın maiyetinde görev aldığından söz eder. Gene Roma’dan babasına mektup yazarak soyunda hiç Yahudi, Magripli ya da din değiştirmiş biri olmadığını, saf Hıristiyan olduğunu onaylayan bir belge almasını istediği bilinir. 22 Aralık 1569 tarihli bu belge, Engizisyon İspanyasında büyük önem taşıyordu.
1570’te II. Selim Kıbrıs’ı ele geçirince Papa V. Pıus Osmanlılara karşı birlik çağrısında bulundu. Çağrıya yalnızca İspanya ve Venedik karşılık verdi. Roma’daki İspanyol birliğine katılan Cervantes bir yıl kadar Napoli’de asıl birlikleri bekledi. 1571’de II. Felipe’nin üvey kardeşi Avusturyalı Don Juan komutasındaki birlikler İspanya’dan geldi, üç hafta sonra da Messina’daki filoyla buluşmak üzere 35 kadırga denize açıldı. 7 Ekim 1571’de Osmanlı donanmasıyla Lepanto (İnebahtı) Körfezinde büyük bir deniz savaşı oldu. “Marquesa” adlı kadırgada bulunan Cervantes kahramanca çarpıştı; iki kez göğsünden yaralandı; bir top güllesiyle sol elini kaybetti ve Nisan 1572’ye değin Messina’da hastanede yattı. Aynı yılın ekim ayında Lope de Figueroa komutasındaki birliğiyle Don Juan’m başarısız Akdeniz seferine katıldı. Beş yıla yakın askeri hizmette bulunduktan sonra İspanya’ya dönmek için izin istedi. Napoli valisi ve Don Juan’dan aldığı tavsiye mektuplarıyla 1575’te “Sol” adlı kadırgayla Napoli'den ayrıldı.
Geıni altı gün sonra Marsilya açıklarında Osmanlıların eline geçti. Cervantes ve kardeşi köle olarak Cezayir’e götürüldü. Yanındaki mektuplardan Cervantes’in önemli biri olduğunu düşünen köle tüccarları onu daha sıkı gözetim altına aldılar. 1576’daki kaçma girişiminde başarısız oldu ve prangaya vuruldu. 1577’de ailesinin gönderdiği fidye karşılığında kardeşi serbest bırakıldı. Yeniden kaçma girişimleri başarısızlıkla sonuçlanan Cervantes ise, Cezayir valisi Haşan Paşa’nın tutsağı olarak kaldı. Sonunda ailesinin istenen fidyeyi sağlaması üzerine 1580’de serbest bırakıldı. Serbest bırakıldığını, Haşan Paşa’nın kölesi olarak İstanbul’a gönderilmek üzere bulunduğu gemide öğrendi. Denize açılarak İspanya’ya döndü.
Yazarlığı. 1580'de İspanya Portekiz’i topraklarına kattı; Cervantes de Mayıs 1581’de önemsiz bir görevle Portekiz’e bağlı Tomar'a atandı. Oradan da kralın kuryesi olarak Oran’a gönderildi. Saraydan aldığı görevlerde düş kırıklığına uğrayınca edebiyatla ilgilenmeye başladı. Sonradan açıkladığına göre, 1582-87 arasında yazdığı anılmaya değer 20-30 oyunun hepsi sahnelendi; bunlardan yalnızca El trato de Argel (Cezayir Yaşantısı) ve La Numanda günümüze ulaşmıştır. Yazar olarak ünlenme hevesiyle başlangıçta popüler bir çizgi izledi. 1584’te yayımlama izni aldığı pastoral romansı La Galatea (1585) sağlığında iki kez basıldı ve en beğendiği yapıtı olarak kaldı.
Cervantes 1584’te, Madrid yakınlarındaki Esquivias köyünden Catalina de Salazar y Palacios ile evlendi. Bundan yaklaşık iyi yıl önce de Anna Franca de Rojas’ dan evlilik dışı kızı İsabel de Saaved- ra doğmuştu. Babası ölünce yeğeni, kız kardeşleri, annesi, kızı ve karısına bakmak zorunda kalması sorumluluklarını büyük ölçüde artırdı. La Galatea'dan kazandığı para aileyi geçindirmeye yetmeyince 1587’de iş aramak üzere Sevilla’ya gitti. Böylece edebiyat yaşamına 15 yıl süreyle ara vermek zorunda kaldı. İspanyol donanmasında ambar memuru olarak çalıştı. Armada’nın 1588’deki yenilgisinden sonra Nueva Granada (bugün Kolombiya ve Panama), Guatemala, La Paz ya da Cartagena’ da boş bulunan görevlerden birine atanması için krala başvurdu (1590). İsteği geri çevrilince Sevilla’daki görevini sürdürdü. Geçim sıkıntısı çektiği bu yıllarda bir yandan da tiyatroyla ilgilendi ve 1592’de altı oyun yazmak için Rodrigo Osorio adlı biriyle anlaşma imzaladı. Ama iki hafta sonra bir yolsuzluk iddiasıyla Castro del Rıo’da tutuklandı. Birkaç gün sonra serbest bırakıldıysa da mâliyeyle hep başı dertte oldu.
Bu arada, boş zamanlarında edebiyatla uğraşmaktan geri kalmadı. 1595’te Zaragoza'da yapılan bir şiir yarışmasında birincilik ödülünü kazandı. 1596’da Madrid’de hazineye ödemesi için Sevillalı bir bankere teslim ettiği para yerine ulaşmayınca yeniden tutuklandı ve üç ay Sevilla hapishanesinde kaldı; bu olaydan sonra da memurluk yaşamı sona erdi.
1600-03 arasındaki yaşamı konusunda bilgi yoktur, ama bu dönemde yoğun biçimde Don Kişot üzerinde çalıştığı kesindir. Kitap başlangıçta her sınıfın ilgisini çeken şövalye romanslarının ince işlenmiş bir parodisi olarak tasarlanmıştı. Ama yazıldığında çok geniş boyutlara ulaştı. Don Kişot’ta zengin ve yaratıcı bir düş gücü, sonu gelmeyen bir mizah, yaşamın anlamını ve gerçekliğin yapısını derinden bir kavrayış göze çarpar. Kastilya’yı kapsayan yayın izninin alınmasıyla yapıt Ocak 1605'te Madrid'de El ingenioso hidalgo Don Quijote de la Mancha {Don Kişot, 1933, 1991 / Don Kişot'un Maceraları, 1950 / Becerikli Şövalye Mancha’lı Don Quijote, 1967-70, 2 cilt / Becerikli Asilzade Manşlı Don Kişot, 1971, 2 cilt) adıyla yayımlandı ve büyük başarı kazandı. Bahçede kitap okurken gülme nöbetine tutulan bir öğrenciyi sarayın balkonundan gören Kral III. Felipe’nin, “şu- adam ya deli ya da Don Kişot okuyor," dediği söylenir. Kitabın yayımlanmasından birkaç hafta sonra Lizbon'da üç korsan baskısı çıktı. İkinci baskısı aynı yıl, bu kez Aragon ve Portekiz'i de kapsayan resmî bir izinle Madrid'de yapıldı. Gene o yıl Valencia’da iki ayrı baskı daha gerçekleşti. Brüksel (1607 ve 1611), Madrid (1608) ve Milano (1610) yeni basımlarının ardından yapıt 1612’de İngilizceye çevrildi. Mateo Alemân’ın 1599’da yayımlanan Guzmân de Alfarache (Alfarache’lı Guzmân) adlı pikaresk romanı dışında o dönemde hiçbir İspanyol yapıtı böyle bir başarıya ulaşamamıştı.
Don Kişot yazarına çok az para getirdi; yayımlanmasından kısa bir süre sonra Cervantes gene yayımcısından borç alıyordu. 1605’te Valladolid’de kiracısı oldukları evin önündeki bir bıçaklama olayında ailesiyle birlikte zanlı olarak hapse atılması, sıkıntılarının sürdüğünü gösterir. Bir haftalık hapisten sonra üç yıl ortalarda görünmedi; 1608’de Madrid’de ortaya çıktı. 1610 ortalarında, edebiyatçılara yakınlığıyla tanınan Lemos kontu, Napoli’ye vali olarak atandı. Cervantes para sıkıntısından kurtulmak için kontun maiyetine girmek istediyse de bu umudu gerçekleşmedi. Gene de Don Kişot'un ikinci bölümünü adadığı konttan son yıllarında büyük destek gördü. 1612'de Selvaje Akademisi’ne üye oldu. İspanyol edebiyatında Altın Çağ (*) olarak bilinen dönemin öteki devi Lope de Vega da aynı akademinin üyesiydi.
Cervantes’in üçüncü yoğun yaratıcılık dönemi bundan sonra başladı. On iki öyküden oluşan Novelas ejemplares {Örnek Alınacak Hikâyeler, 1951-52, 2 cilt ) 1613’te yayımlandı. Hepsi de Lemos kontuna adanan bu öyküler Cervantes'in parasal durumunu düzeltti. İtalyan tarzı aşk entrikaları, korku dolu serüvenler, inanılmaz rastlantılar üzerine kurulmuş olan beş öykü, kitaptaki öteki öykülerden çok değişik, çok daha önce yazabileceği türdendir. Öteki yedisiyse insan doğasına ışık tutan ibret verici öykülerdir. Cervantes'in gururla “İspanyol edebiyatının ilk öykü yazan" olduğunu iddia edişi de bu öykülere dayanır. 1614’te dönemin şairleriyle eğlenen Viaje del Parnaso (Par- nassos’a Yolculuk) adlı burleski(ciddi ve komik içeriğin bir arada kullanıldığı müzikal tiyatro) yayımlandı. Şiirin sonunda da Adjımta al Parnaso (Parnassos’a Ek) adlı mizahlı bir düzyazı yer alıyordu. Cervantes 1615’te ilk hevesi olan oyun yazarlığına dönerek Ocho come- dias, y ocho entremeses nuevos'u (Sekiz Komedi ve Sekiz Yeni Ara Oyun) yayımladı.
Örnek Alınacak Hikâyeler in önsözünde Don Kişot'un devamının en kısa zamanda yayımlanacağım yazmıştı. Kitabın 59. bölümü üzerinde çalışırken, takma adı Tordesil- laslı Alonso Fernândez de Avellaneda olan ve kim olduğu hiçbir zaman öğrenilemeyen birinin Tarragoma’daDon Kişot’un ikinci bölümünü yayımladığını öğrendi.(1614) Kitabın sağlam mizahı yazarının yetenekli denecek biri olmadığını gösteriyordu. Ama önsözde Cervantes, kusurlu fiziği ve ahlaksızlığı öne sürülerek alaya alınıyordu. Don Kişot'un Cervantes'in kaleminden çıkan asıl ikinci bölümü 1615'in sonlarına doğru yayımlandı. Brüksel ve Valencia'da (1616 ), Lizbon'da (1617) ve ilk kez Fransa'da (1618) çok hızlı basımları yapıldı. 1617 Barselona baskısından sonra iki bölüm birlikte yayımlanmaya başladı.
Cervantes son yapıtı Los trabajos de Persiles y Sigismunda nın (1617; Persiles ve Sigismunda'nın İşleri) yayımlandığını göremedi. İki Fransızca (1618) ve bir İngilizce (1619) çevirisinin dışında iki yılda sekiz kez basılan yapıt, yazarın dine gittikçe artan ilgisini gösterir. 19 Nisan 1616'da yazdığı kısa önsözde kitabı koruyucusu Lemos kontuna adadı; bu tarihte Kutsal Yağ Sürme Töreni yapılmış, ölümü beklemeye başlamıştı. 23 Nisan'da Calle de Leön’dakî evinde öldü; ertesi gün de Triniteryen Manastırı'na gömüldü.
Cervantes İspanyol edebiyatında büyük bir yenilikçi ve seçkin bir dehadır. Kitabı Mukaddes'ten sonra dünyanın en çok çevrilen kitabı olan Don Kişot çağdaş romanın ilk ve bazı eleştirmenlere göre hâlâ en büyük örneğidir. Romancılığının yanı şıra şair ve oyun yazarı olan Cervantes İspanyol edebiyatında psikolojik öykünün de yaratıcısıdır. Flenry Fielding, Laurence Sterne, Tobias Smollett gibi İngiliz romancıları üzerinde derin bir etki bırakmıştır. Altmış sekiz yıllık ömründe İspan- ya'nın büyüklüğü kadar çöküşünün başlangıcına da tanık olmuştur. Tükenmeyen sıkıntılar içindeki mücadelesi ve büyük başarısı onu ülkesinin en saygın kişilerinden biri yapmıştır.
Kaynak: Anna Britannica Ans.